25 Mart 2015 Çarşamba

Mekan Önerisi : M.O.C

Merhaba tüm kahve severler..

Bugün size baştan aşağı kahve kokan harika bir mekan önerisinde bulunacağım..

Nişantaşı'n yeni gözde mekanlarından ; M.O.C yani Ministry of Coffee.



Nişantaşı'n da bulunan bu güzel mekan adeta çalışanlarını özenle toplamış. Çünkü çalışanlar inanılmaz güler yüzlü ve hizmetlerini kusursuz sunmak için ellerinden gelenin fazlasını yapıyorlar.

İçmek isteyeceğiniz her kahve çeşidini bulabiliceğiniz bu sıcak mekan,kahve krizinizi tatmin edecektir.

Ayrıca Workshop imkanı bulunan bu mekanda takip ettiğiniz takdirde Barista Eğitimlerine katılabilirsiniz.

Cafe Miel,Flat White ve Latte'nin üzerilerindeki Coffee Art'ları yani üst köpük süslemeleri de oldukta hoş ve başarılı.



Benim gibi bir Türk Kahvesi tutkunuysanız,sipariş verirken özellikle kahvenizin çok fazla yoğun olmaması için uyarıda bulunun. Yemen kahvesi olduğundan,içimi çok ağır geliyor ve bir yudum aldıktan sonra telve sizi bayıyor.

2 katlı bir mekan olan M.O.C,laptop'unuzu yanınıza alıp Wi-Fi kullanabileceğiniz,rahatça çalışabiliceğiniz huzurlu bir mekan.



Burası evcil hayvanlarınızla yürüyüşe çıktığınızda mola verebileceğiniz bir mekan.Çünkü evcil hayvanlarınızı içeriye yanınıza almanıza izin veriliyor.

Fiyatlar konusuna değinecek olursak;normal düzeyde bir menü tarifesi mevcut.

Dipnot: Köpeklerden her ne kadar korksamda burası benim için vazgeçilmez olacağa benziyor..

Adres : Şakayık sokak No:4/A Nişantaşı
  
  #mocistanbul

19 Mart 2015 Perşembe

Ölmeden önce yapılması gereken 15 şey..


       



Herkesin hazırlayıp bir köşeye koyduğu "Bucket List" yani  "Ölmeden Önce Yapılacaklar Listesi vardır..

Şayet hala böyle bir liste hazırlamadıysanız benim kendim için hazırladığım listeden ilham alıp sizde hazırlayabilirsiniz..


İşte benim listem :

1) Paris'e gidip, Eyfel Kulesi'nin önünde fotoğraf çekilmek.

2) Chanel 2.55 model çanta satın almak. (Tabiki de orjinali.)

3) Yükseklik korkumu yenip,Kapadokya da balona binmek.

4) Bir kitap yazıp,yayınlamak.

5) Ömrümün sonuna kadar sıkılmadan taşıyacağım bir dövme yaptırmak.

6) Piyano çalmayı öğrenmek.

7) Seyahat gemisiyle mavi yolculuğa çıkmak.

8) Gramofon sahibi olmak.

9) Yavru bir kediye sahip olmak ve ona uzun yıllar bakmak.

10) Butik cafe açmak.

11) Okuduğum kitap sayısını 1000'e çıkarmak.

12) Bir sürü uçan balonla sahilde yürümek.

13) Kırmızı bir araba almak.

14) Çocuğuma kocaman bir kitaplık bırakmak.

15) Bir AVM'de tek başıma kalıp,çılgınlarca sınırsız alışveriş etmek. (Bu biraz hayal statüsüne girsede aslında yapmayı en çok istediğim şeydir.)


Eğer devam edersek tabiki bu listeyi daha fazla uzatabiliriz. Ben yapmak istediğim 15 şeyi yazdım.

Peki ya sizin listeniz nasıl ?



16 Mart 2015 Pazartesi

Bahar Kapıyı Çalarken..





Ağaçların dallarında çiçekler açmaya başladığına göre artık bahar kapıyı çalıyor demektir..

Bu yazıyı okurken içinize bahar esintisi veren notalara sahip olan "Norah Jones-Somewhere Over The Rainbow" parçasını dinlemenizi tavsiye ederim.

En özel ve en güzel mevsim ilkbahar,bizlere her zaman yeniyi,umudu ve tazeliği çağrıştırır.
Sokağa çıkanca artık ince kıyafetler giyebileceğimiz,dışarıda daha çok vakit geçirmek isteyeceğimiz,sıcak içeceklerin yerini soğuk içeceklerin ve dondurmanın aldığı o güzel mevsim ilkbahar..

Kırların papatyalarla dolması,evlerimizde vazolarımıza papatyalarımızı koymamız kadar güzel ve huzur verici az sayıda şey vardır şu gezegende..



Kıpkırmızı çileklerin çıkmasıyla,damaklarımızda daha güzel,daha fresh tatları istemeye başlayacağımız,güneş gözlüğümüzü takacağımız,uzun uzun yürüyüşlere vakit ayıracağımız aylar gelmiş bulunmakta..

İlkbahar da kendimizi yenilemek ve silkelemek isteriz. Çoğumuz için bu mevsim bazı şeyleri değiştirebileceğimiz güce sahip olduğumuzu hatırlatır bize..

Çünkü İlkbaharda insanlar daha sıcak,kıyafetler daha ince,herşey daha pembe,meyveler daha lezzetli,şarkılar daha enerjik,çiçekler daha güzel,deniz daha berrak,güneş daha parlak,günler daha uzun,sabahlar daha umutludur..


Hem üstat Sabahattin Ali, "İçimizdeki Şeytan"adlı kitabında ne demiş ; "İlkbahar gibi bir mevsimi olan bu dünya üzerinde yaşamaya değer,ne olursa olsun.."